Hipnoz Nedir? – Prof. Dr. SEFA GÜLTÜRK

Hipnoz Nedir?

• Hipnoz talimatla sağlanan bir hayal kurma şeklidir. Kişiye hipnotist tarafından yönlendirilerek hayal kurdurulur. (Yani talimatla hayal kuruyorsanız hipnoza girmişsiniz demektir.)

• Hipnoz gevşemiş bir telkine açıklık halidir. Kişi beden ve zihin olarak o kadar gevşek bir hale girer ki sonunda her türlü telkine açık hale gelir. (Telkine açık hale gelemezsen hipnozda değilsin demektir.)

• Hipnoz belli bir anda belli bir uyarıya ya da düşünceye yoğun odaklanma halidir. (O halde heyecanlı bir kitap okurken de hipnoz hali vardır)
Hipnoz telkinle oluşturulan ve sonrada telkinle değişim yaptırılan bir haldir.

Ne kadar güçlü bir şekilde kendinizi motive etmenize rağmen bir türlü başaramadığınız şeyler olmuştur, mutlaka. Örneğin sigara bırakmak gibi.

Bilinçaltı doğası gereği her türlü değişime direnir. İşte sadece bu nedenle bile herkesin hipnoza ihtiyacı vardır. Alışkanlıklarımızın esas yöneticisi bilinçaltıdır. Bizler bilinçaltlarımızın köleleriyiz. Onun inançları doğrultusunda davranırız.

Çoğunluk bilinçaltlarından gelen emirleri kendi özgür iradeleri yani bilinçleri zannederek yaşayıp gitmektedir bu dünyadan.

Bilinç ve Bilinçaltı Zekası nedir?
Zeka, bilgiyi hem bilinç hem de bilinçaltı şeklin işler.

Bilinç:
• Tüm gelen bilgilerin değerlendirilerek bir sonuca vardırıldığı beyin bölgesidir. Bunun için tüm beyin ve beden sağlığının normal sınırlarda olması gerekir. Aksi takdirde kişi bu kognisyon fonksiyonunu yapamaz. Örneğin kan şekeri iyice düşmüş biri sorulan soruya doğru cevap veremediği gibi değerlendirme dahi yapmakta zorlanır.

• Mantık bilinçli zihinde çalışır.

• Görünürde her şey bu bilinçli zekamız altında gerçekleşiyor gibi sanılıyor. Ama asıl kontrol bilinçaltı zekamızdadır. Tıpkı buzdağının görünmeyen kısmı gibi.

• Burada zekasının temel bir kuralı var. Bilinç ve bilinçaltı çatışmaya düştüğü zaman bilinçaltı her zaman galip gelir. Hayal gerçeği yener. Mantık ve hayal çatıştığı zaman, galip gelen hayaldir.

• Sigara bırakamamanın, diyetlerin başarısızlığının, basit engelleri bile aşamamanın, fobilerin altında yatan gerçek budur. Değişikliklerin neden bu kadar zor olduğuna hep şaşırırız.

• insanlar değişikliği irade gücüyle sağlamaya çalışır. Kendilerini daha doğrusu bilinçli zekasını mantıklı olan eylemle ikna etmeye çalışırlar. Ama tüm arzu ve kararlılıklarına rağmen bilinçaltlarında işleyen hayallerin ötesine geçemezler. Şu sözü çok duymuşum ve şaşırmışımdır. Doktor bey bana sigaranın zararlarını anlatmayın o kadar iyi biliyorum ama bırakamıyorum. İşte olay tamda budur. Bilinçli olarak düşündüğünde sigaranın zararlarını çok iyi biliyor ve anlıyor ama hala bırakamıyor. Peki neden bırakamıyor? İşte soru bu soruyu doğru cevapladığımızda olayı çözebiliyoruz. Demek ki bilinçli zeka veya irade bizi kontrol etmede o kadar etkili değil. Eğer etkili olsaydı sigarayı bırakmak istediğimizde bırakır, kilo vermek istediğimizde verirdik. Çocukların bilinçaltı zekaları iyice gelişip kökleşmediği için inandığı bir şeyi hemen uygulamaya koyabilir.

• Hipnozun gücü tam da bu noktada ortaya çıkar. Kısa sürede umulmadık olumlu değişiklikler yaratan hipnoz her geçen gün hak ettiği ilgiyi almaktadır.

Bilinçaltı:
• Beyninizin farkında olmadığınız yanıdır. Bütün istemsiz vücut fonksiyonlarını kontrol etmenin yanında deneyimlerinizi hatıralar şeklinde depolayan otonom sinir sisteminin idaresiyle o görevlidir. Zekamızın daha derin olan bu kısmı aynı zamanda heyecanlarımız, fikirlerimiz, sezgilerimiz, tutumlarımız, kendiniz hakkındaki imajımız ve alışkanlıklarımızdan da sorumludur.

• Bilinçaltı söylenene hemen inanır. Bu nedenle bilinci devre dışı bırakabilirsek olumsuz fikirlerin yerine olumluları yerleştirebiliriz.

• İnsanlar çoğu zaman iradelerinin güçsüzlüğü karşısında şaşkındır. Çok basit hedefleri bile arzu etmelerine rağmen başaramaz. Çünkü her türlü yeni alışkanlık değişikliği için bilinçaltının onayı ve işbirliği gerekir. Bu sağlanmazsa, bilincin yeni bir değişiklik yapma çabası, bilinçaltının yerleşik inancı tarafından yenilgiye uğramaya mahkûmdur.

• Tüm mevcut alışkanlıklarımız, huylarımız, düşünce ve davranış kalıplarımız geçmişte programlanmanın sonucunda oluşur. Anne-babalar, arkadaşlar, hoca ve öğretmenler, televizyon bu programlamanın araçlarıdır.
Programlar bizi en güç durumlar karşısında başarıya da götürebilir ya da aksine en basit durumlarda bile çamura saplanmamıza neden olur.
Herkes yaşamında birçok kez bu kalıplaşmış programların karşısında başarısızlığa uğramıştır. Bilinçaltı bir şeyi öğrendikten sonra bu öğrendiğini değiştirmeye karşı direnç gösterir. Değişikliği zorladıkça direnç artar.

• Bilinçaltındaki kalıplaşmış programları video kaydedicisi gibidir. Çünkü zihin her şeyi saklar. Kırmızı ışıkta otomatik olarak dururuz. Her sabah dişlerimizi fırçalarız. Çoğu yaşamımızı kolay eder. Ama zorlaştıranlarıda vardır. Nasıl diyelim bunlara yanlış veya hatalı kayıtlardır. Örneğin: “Bende de aynı babamın huyu var.” , “Matematiğe hiç aklım ermiyor” , “Zaten tüm akrabalarım şişko, bu bizde genetik.” “hep böyle şeyler beni bulur”
Bilinçaltının kayıtları olumsuz düşüncelerle doluyken olumlu bir bakış oluşturmak olanaksızdır. O halde kayıtları bilinçaltı düzeyinde değiştirmek gerekir. Hipnoterapist bunu yapar. Kişinin olumsuz kayıtlarını bulur ve yeniler. Olumlu yönde ciddi değişiklikler yaratır.