Elektroensefalogram (EEG), saçlı deriye yerleştirilen elektrotlar aracılığıyla kaydedilen serebral biyoelektriksel aktivitedir. Beyin yüzeyinden (korteks) ve kafanın dış yüzeyinden (skalp) elde edilen elektriksel kayıtlar, beynin sürekli bir elektriksel etkinliğe sahip olduğunu göstermektedir. Bu EEG sinyalleri filtrelenerek beynin özel bölümlerini ve fonksiyonlarını etkileyen sınırlı hız bantları olarak görülürler.
EEG’de kaydedilen beyin dalgaları, delta (0-4 Hz), teta (4-7 Hz), alfa (8-12 Hz), beta (12-18 Hz) ve gama (30 Hz den büyük) olarak tanımlanmıştır. NF ile bu EEG sinyalleri aralıksız ve gerçek zamanlı görsel ve sesli olarak bilgisayar ekranına yansıtılır ve bu sistemle, beyin aktivite hız sinyallerindeki arzu edilen her değişme sesli ve görsel geri bildirimlerle ödüllendirilir. NF ile beynin özel elektrik hız bandı aralıklarında, sayısal değer artışı operant öğrenmeyle sağlanır.
Kişiye kendi beyin aktivasyonları ve organizma durumu operant öğrenmeyle bilgilendirilir ve kişi kortikal aktivitenin belirli kalıpları hakkında farkındalık sağlar. Birey istemsiz (iradi olmayan) oluşan beyin aktivasyonu gibi fizyolojik fonksiyonlarını istemli değiştirme ve kontrol etme imkânını kazanır.
Eğitimde bu elektrotlar uluslararası 10-20 sistemine göre kafa üzerinde prefrontal, frontal, perietal, temporal, oksipital korteks bölümlerini temsil eden toplam 19 ayrı lokalizasyonlar içinden ilgili en çok iki bölgeye yerleştirilir. Elektrotların konulduğu kafa yüzeyindeki tek veya iki ayrı bölgeden delta, teta, düşük alfa, yüksek alfa, düşük beta, beta, yüksek beta ve gama olarak isimlendirilen beynin sekiz özel elektrik hız bantlarına ait bilgileri kaydedilebilir. Ritmik kortikal elektrik aktiviteleriyle ilgili bilgi kişiye eş zamanlı olarak sağlanır.
Elektrot 10-20 Sistemi
EEG beyin dalgaları beynin regülasyonu, zihinsel fonksiyonlar ve davranışlarımızla olan ilişkisi NF yönteminin kullanılmasının temel gerekçesidir. Bu yöntemle, iradi kontrol dışında bulunan kortikal aktiviteyi operant öğrenmeye dayalı olarak manipule edebilme yeteneği bilişsel fonksiyonları ve istenmeyen davranışları değiştirmede etkili olacaktır. NF eğitiminin kavramsallaştırması aslında belirli EEG hız bantları ile bilgi işleminin çeşitli açıları arasında gözlemlenen anlamlı ilişki üzerinde temellenir.
Alfa dalgaları, saniyede 8-13 Hz arası frekanslardaki ritmik dalgalardır (düşük alfa 8-10 Hz, yüksek alfa 10-12 Hz). Alfa ritimleri beynin beyaz maddesinden çıkmakta ve beyinde yayın olarak bulunmaktadır. Bu dalgalar en güçlü olarak oksipital bölgelerde ölçülmekle birlikte, paryetal ve frontal bölgelerde de gözlenirler. Genlikleri genellikle 50 µV civarındadır. Gönüllü olarak beynin dış uyaranlardan kurtulma ve kendi iç dünyasına çekilme arzusunun sonucudur.
Gözler kapatıldığında ve derin nefes alındığında alfa dalgaları artmaktadır. Sakin dinlenme durumundaki genç erişkin uyanık kişilerin EEG’sinde bulunurlar ve derin uyku sırasında, gözler açıldığında, duyusal uyaranlar alındığında veya zihin bir problemle meşgul olduğunda alfa ritmi kaybolur. Onun yerine düzensiz, daha düşük voltajlı ve yüksek frekanslı bir aktivite görülür. Bu olaya alfa blokajı veya desenkronizasyon denir.
Depresyonda beynin ön bölgelerinde ortaya çıkar ya da baskınlaşır. Metabolik yetersizlikte ve kafa hasarlarında düşük alfa (8-10 Hz) patolojik olarak artar. Strese bağlı rahatsızlıklarda, kronik ağrıda ve duygu durum bozukluklarında patolojik olarak azalır. Kronik veya akut korkular, kaygı bozuklukları ve dikkat eksikliği sıklıkla alfanın düşmesiyle ilgilidir.
Beta dalgaları, saniyede 12 Hz’den daha yüksek, 80 Hz’den düşük frekansa sahip ritmik aktivitedir. Amplitüdü 10-20 µV’dur. Başlıca beynin paryetal ve frontal alanlarından bu bölgelerin özgül aktivasyonu sırasında kaydedilir. Dikkat odaklanması, zihinsel iş, duysal informasyonun işlenmesi ve özgül uykunun hızlı göz hareketleri evrelerinde ortaya çıkar. Bir işi yapma kaygısı artınca ya da yapılacak işin yoğunluğu fazla olduğunda, ilkine oranla daha yüksek frekanslı beta dalgaları ortaya çıkmaktadır (20 Hz ve üzeri). Bu durum o kişinin gerçekleştirmeye çalıştığı eylemi iyi bir performansla sürdüremeyeceği ya da çok kısa bir süre içinde yorulacağının işaretidir.
Düşük beta (12-15 Hz) dalgaları, “SMR (Sensorimotor ritm)” genelde dingin bir vücut ve aktif zihin, dikkatini verme, bilginin kaydedilmesi ve geri getirilmesiyle bağlantılıdır. Strese bağlı rahatsızlıklarda, kronik ağrılarda, korku bozukluğunda, takıntı rahatsızlığında, panik atakta, duygu durum bozukluğunda, kaygı bozukluklarında ve dikkat eksikliği ve hiperaktivite rahatsızlığında SMR sıklıkla düşer.
Teta dalgaları, saniyede 4-7 Hz arasında sıklığa sahiptirler. Amplitüdü 20-100 µV’dur. Özellikle çocukların pariyetal ve temporal bölgelerinde gözlenmekle birlikte, bazı erişkinlerde düş kırıklığı gibi duygusal stres koşullarında da ortaya çıkabilir. İçe dönük odaklanma, meditasyon, dua ve ruhani farkındalık sırasında kuvvetlidir. Erişkinlerde uykuda fizyolojiktir, uyanık erişkinlerde görülmesi patolojiktir. Psikozlarda, zayıf gerçeklik algısının diğer durumlarında ve epilepside teta dalgalarının sıklıkla arttığı görülür. Aşırı teta ritmi beyin hasarları ve travmalarda da görülebilir. Teta ritmi azaltılması konsantrasyonu artırır.
Delta dalgaları, EEG’nin sıklığı saniyede 3,5 dan az olan tüm dalgalarını içerirler. Amplitüdü 20-200 µV’dur. Çok derin uykuda, çocuklukta ve ciddi organik beyin hasarlarında ortaya çıkarlar. Delta bilinçaltı düşünceyi yansıtır. Amplitüdü en yüksek ve en yavaş dalgadır. Fiziksel dünyadaki farkındalığı azaltmak için delta dalgaları artırılır. Performans artırmak isteyenler delta dalgalarını azaltır, yüksek odaklanma ve peak performans elde edilir.
Gama dalgası 25-100 Hz arasındaki beyin dalgası paternidir. 40 Hz protipiktir. Beyinde saniyede 40 defa önden arkaya yayılan senkronize bir şekilde farklı nöronal devreler çizen bir dalgadır. Talamus orijinlidir. Talamus hasar gördüğünde bu dalga durur, uyanık farkındalık meydana gelmez ve hasta derin komaya girer.