Sağlıklı İletişimin Olmazsa Olmazları Nelerdir?
Öncelikle anne ve baba çocuk ile iletişimi etkili bir şekilde gerçekleştirebiliyor mu? Peki böyle bir iletişim nasıl kurulur? Kişi ister çocuk olsun ister yetişkin, saygı duyulmak, değerli olduğunu hissetmek ve olduğu gibi kabul edilmek, doğal abartısız davranılmak ve empatik bir şekilde karşılanmak ister. Empati bireysel düşünce duygu ve ortamımızdan bağımız bir şekilde karşıdakinin koşullarına duygu düşünce ve görüşüne göre kişiyi anlamaktır. Kısacası karşıdaki kişinin gözlüğünden dünyayı görmektir. Bunların birçoğu sağlandığında kişi kendini güvende ve rahat hisseder ve kendini açar, sorunları çözme yoluna gider, fikir danışır ve uygulamaya geçer. Yargıdan uzak konuşma ve açık uçlu sorular sorma kişiyi anlatmaya teşvik eder.
Ebeveynler Çocuk ile Sağlıklı İletişim Kurmak İçin Nelere Dikkat Etmelidirler?
İletişimde sadece konuşmak ve dinlemek yeterli değil bunu nasıl, nerede, ne zaman, nasıl yapacağımız da oldukça önemlidir. Dinlemek sadece çocuğu duymak ve anladım demek değildir. Göz temasını sağlayıp bazen sessiz kalıp o sessizliği kullanmak ve çocuğun kendisini açmasını beklemek, bazen çocuğun söylediklerini kısaca özetleyip ne anladığımızı söylemek ve doğru mu anlamışım diye çocuğa sormak, bazen açık uçlu sorular ile onu yönlendirmeden daha çok anlatmasına teşvik etmek gerekmektedir. Doğru bir şekilde dinlenmediğini hisseden çocuk ya içine kapanıp anlatmaktan vazgeçecektir ya da öfkesini farklı yollarla ailesine gösterecektir. Çocukların duygu ve düşüncelerini ifade etmeleri çok önemlidir. Yaşayıp anlattığı olaylarda hissettiği şeyleri isimlendirmelerine yardımcı olunmalıdır.
Çok saçmaladın, boşuna ağlama, üzülme boş yere, kes şunu gibi duyguları reddedici cümleleri bırakmak ve bunların yerine, evet üzüldüğün için ağlıyorsun gibi çocuğunuzu anladığınıza dair cümlelerle onlara karşılık vermek çocuk ile iletişimi daha doğru noktaya çekecektir. Çocuğunuza öğütler vermek ve yargılayıcı sorular sormak yerine tek sözcükle onu onayladığınızı bildirmek doğru olacaktır (hım, anlıyorum, hadi ya, öyle mi).Çocuğa kızıp onu aşağılamak yerine, olumlu cümlelerle durumu izah etmek, bilgi vermek daha doğru olacaktır. Uzun uzun cümleler kurup söylenmek yerine, tek kelime ile durumu özetleyip davranışa teşvik etmek daha güzel olacaktır.
Çocukları soru yağmuruna tutmak yerine kendinizden bahsedip onu da muhabbete dahil etmeye çalışabilirsiniz. Ayrıca çocuk ile iletişimde en etkili yöntemlerinden biri de sen mesajı yerine ben mesajı ile konuşmaktır. Işıkları hep açık bırakıyorsun, yeter bu unutkanlıkların demek yerine, ışıkları açık bırakmandan rahatsız oluyorum, elektrik israf oluyor gibi cümleler kurup kendi duygularınızdan bahsetmek çocuğu hem yargılanmamış hissettirir hem de sizin duygularınıza daha duyarlı hale getirir.
Bir diğer önemli nokta da çocuk ile olan diyaloglarda tutarlı olmaktır. Düşünceler ve duygular çelişkili olmamalı, buna ek olarak anne ile baba hatta anneanne, babaanne ve dede de aynı tutum içerisinde olmalı, böylelikle çocuk doğruyu bulma konusunda zorluk yaşamayacaktır.
Son olarak Neuroline Türkiye ekibi olarak değinmek istediğimiz nokta da başka çocuklarla kendi çocuğunuzu karşılaştırmamanız gerektiğidir. Her çocuğun başarılı ve başarısız olduğu alanlar faklıdır ve çocuğun en çok ihtiyaç duyduğu şey ne olursa olsun annesi ve babası tarafından kabul edildiğini bilmektir. Karşılaştırmalar çocuğun değersiz hissetmesine ve özgüveninin azalmasına neden olacaktır.