Akupunktur 5000 yıldan daha fazla geçmişi olan, batı kültüründe ve dünyada popüler hale gelen geleneksel bir Çin tıbbı uygulamasıdır.Çinlilerin geliştirip dünyaya yaydığı bir tedavi metodudur. 1979 yılında ilk defa Dünya Sağlık örgütü (WHO) tarafından Pekin’ de Akupunktur sempozyumu düzenlendi ve bu sempozyumda akupunkturun endikasyon alanına giren 43 hastalık tartışıldı. Bu tarihten sonra Akupunktur tedavisinin etkinliği klinik çalışmalarla doğrulanmaya başlandı. Akupunktur; 1991 yılında Sağlik Bakanlığı’nca Resmi Gazete’de yayınlanan Akupunktur Yönetmeliği ile uygulama alanı ve uygulama kuralları belirlenen bilimsel bir tedavi yöntemi olarak kabul edilmiştir.
Akupunktur Latince acu (iğne) ve punctura (delmek) kelimelerinin birleşmesinden oluşmuştur. Akupunktur vücuttaki bazı nokta veya noktaların iğnelenmesi ile tedavi etmeyi amaçlayan bir yöntemdir. Ağrı, gerginlik ve stresin hafifletilmesi amacıyla vücut boyunca sinirleri, kasları ve bağ dokuları uyarmak için ince iğnelerin cilde sokulmasını içerir. Akupunktur noktaları, binlerce yıl önce Çin tıbbında belirlenmiş, vucut yüzeyindeki 12 çift çizgisel meridyen ve kanallar üzerinde yer almaktadır. Günümüzde bu noktalar iğnelerle, ultrasound, ışık veya elektrik akımı ile uyarılmaktadır. Böylece bu meridyenlerde dolaşan enerjinin düzenlenmesi ile organizmanın sağlığa kavuşması sağlanır. Akupunktur, hastalıkların teşhis ve tedavisinde yer alan yan etkisi yok denecek kadar az olan bir tedavi metodudur.
Akupunkturun etkileri genel başlıklar altında şöyle sıralanabilir;
1. Analjezik etki: Akupunktur ile ağrının giderilmesi
2. Homeostatik etki: Otonom sinir sistemi dolaşım, boşaltım, solunum, sindirim ve üreme fonksiyonlarını ayarlar ve düzenler. Sonuçta akupunktur otonom sinir sistemi üzerinden homeostazi sağlar, su ve elektrolit dengesini düzenler, damar sistemini düzene sokarak hiper ve hipotansiyonu normal tansiyona çevirir; kan şekerini düzenler, kalp atışını düzenler, terlemeyi ve vucut sıcaklığını ayarlar, idrar ve gayta atılımını düzene sokar.
3. İmmüniteyi artırıcı etki: Akupunktur lökositlerin sayılarında, opsoninlerin, kininlerin ve antikorların ise seviyelerinde değişiklik yaparak hastalıklara karşı vücut direncini artırır.
4. Sedatif etki: Akupunktur ile beyin aktivitesinde değişiklikler görülür, delta ve theta dalgaları azalır. Epilepsi, ilaç bağımlılığı , fobiler ve davranış bozuklukları, anksiyete tedavilerinde kullanılır.
5. Psikolojik etki: Akupunkturun yatıştırıcı ve sakinleştirici etkisi vardır.
6. Motor iyileştirici etki: Felçli bazı hastalar akupunktur tedavisi sonrası iyileşebilir.
Akupunktur tedavisinde 2 yol vardır;
1. Klasik vücut akupunkturu
2. Refleksoterapi
• Kulak Akupunkturu
• El Akupunkturu
• Ayak akupunkturu
Ülkemizde akupunktur eğitimi Sağlık Bakanlığı talebi ve denetiminde çeşitli tıp fakültelerinde verilmektedir. 480 saat süren kursların sonunda başarılı olanlar “Akupunktur Uygunluk Belgesi” almaya hak kazanırlar.
Akupunktur, ülkemizde akupunktur uygulama belgesi olmayan hekimler de dâhil hiç kimse tarafından uygulanamaz. Bu nedenle başvurduğunuz doktorun akupunktur uygulama belgesi olup olmadığını mutlaka kontrol etmeniz de fayda vardır.